21 Ocak 2012 Cumartesi

Cılgın vs Cılgın in Dusseldorf

Cakil'a hamile kaldigimda hala emziriyordum ve Ruzgarim 15 aylikti. Herkes 'cilginsiniz siz' demisti. Bana boyle soylenmesine alisik oldugumdan midir nedir, 'bunun neresi cilginlik iste canim.. Ikinci bir tatli bebek daha gelecek' demistim. Hakikaten de zorlandim :)) ama galiba zaten bu meydanokuma isini sevdigim icin cilginim. Bir baska meydan okuma daha soyliyim.. Birakma imkanin varken, esinle basbasa bir seyahat yapmak yerkne biri 3 digeri henuz 1 yasia henuz girmis iki cocukla yurtdisina 5 gunluk bir seyahat yapmayi dusunmek, bunu planlamak , ve gerceklestirmek. Bence her 3 asamasi ayri bir meydanokumadir. Kemal tum gun fuarda olacagindan aslinda bu solo performans isteyen bir meydan okuma.. Keza suan ben cocuklari otel odasinda uyutmus buraya birseyler kara.arken, kemalcim Dusseldorf sokaklarinda ikimiz adina kentin hakkini veriyor. Peki bu durum bana koyuyor mu? Hayir :) bu hayirin altinda mazo-ana hisleri de hakim degil onu da ekliyim. Tamamen egoist.. Belki de soyle tanimlasam daha yerinde olur. Bir tekneyle denize aciliyorsunuz, ve hava bozuyor, ya da oto-pilot ariza yapiyor diyelim. Yani mecburen dumendesiniz. Islanmissiniz, yorgunsunuz, acsiniz, korkuyorsunuz, ama oradasiniz. Dumende. Ve gecen her dakika bu meydanokumain hakkini verdiginizi hissediyorsunuz. Burada basarmak, basarmamak, iyi veya kotu olmak yok. Burada 'o an orada olmak' durumu var. Ve ben simdi, Dusseldorf'ta bir otelde onlarlayim. Yarin bir hayvanat bahcesinde yine onlarla olacagim. Diger gun dev akvaryumda, Bir diger gun geyik parkinda ve boat show'da

Hiç yorum yok: